AYDIN KÖŞK İLÇE MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

DÖGEP MART AYI EYLEM PLANI

DÖGEP MART AYI EYLEM PLANI

DÖGEP EYLEM FORMU

 

İL – İLÇE: AYDIN – KÖŞK                               

KONU: DÖGEP

AY: MART

EYLEM NO: 3 

PAYDAŞLAR: DİĞER DKAB ÖĞRETMENLERİ

KATILIMCI SAYISI: 7

EYLEM TARİHİ: 15.03.2019

EYLEM ZAMANI: 15:30

UYGULANAN EYLEM: Öğretmenlere ve yeni nesillere örnek teşkil edecek, ülkemizin din eğitimine, ilmi, tarihi ve kültürel mirasına katkıda bulunan bilim insanlarının ve öncü şahsiyetlerin hayat ve eserlerinin incelenmesi.

KONU: Muallim Mahir İZ ve onun eserleri( Din ve Cemiyet, Tasavvuf, Kısas-ı Enbiya, Üstadım Mehmet Akif)

MUALLİM MAHİR İZ KİMDİR?

         28 Ocak 1895 tarihinde İstanbul’da doğdu. 9 Temmuz 1974’te vefat ederek Sahrayı Cedid Kabristanına defnedildi. Babasının vazifesi dolayısıyla tahsilinin bir kısmını Medine’de yaptı. Daha sonra Ankara’da Sultani Mektebini bitirdi. Aynı okulda (1916) öğretmenliğe başladı. En yakın dostum ve üstadım dediği Mehmet Akif’le değişik zamanlarda bir araya gelip istişarelerde bulundu. Değişik okul ve kurumlarda çeşitli görevlerde çalıştı.

         İslami çizgide Allah ve Resulüne bağlı herkesi kardeş sayan Müslümanlara en küçük bir hizmeti dokunanın kim olursa olsun baş tacı eden, iman ve gönül eri, mutedil bir İslam eğitici ve öğreticisi olan merhumun Allah mekânını nur, makamını cennet eylesin.

ESERLERİNİN EĞİTİM VE ÖĞRETİME KATKILARI

ü  Eserlerinde günümüz Müslümanlarını İslamı ve onu irşad ederken, ayet ve hadislerdeki muradın ve maksadın nasıl olması gerektiğini, dinin taklitle değil tahkikle yaşandığında, insanın İslamdan faydalanacağını ifade etmektedir.

 

ü  Eserlerinde Emri bil Maruf- Nehyi Anil Münkere dikkat edilmesi gerektiği, insanın bunula yükümlü kılındığının farkında olması ama bunu yaparken, yıkmadan gönüller kazanmanın usul adap ve edebine uyulması bilincinde olmamızı hatırlatmaktadır.

 

ü  Dinin bidat ve hurafelerden temizlenerek, sırf gelenek ve görenek olmuş diye, dini olmayan bidatlere taviz verilmemesi gerektiğini ve doğrulara Hakkın muradını gözeterek korunmasının önemini vurgulamaktadır.

 

ü  İbadetin sadece zikir olmadığı, fikirle, malla, bedenle yapılan ibadetlerin tam manasıyla algılanıp, eksiksiz ifasının nasıl olması gerektiğini vurgulamaktadır.

 

Örneğin; Haccın, zekâtın, orucun asıl maksattan ne olması gerektiğini şöyle ifade etmiştir: Hac: Ümmetin bir şurası olmadıysa hac olmaz. Zekât: Fakire verilmesi gereken kırkta bir değil bire verilen kırk olarak algılanması, azami sürede değil de asgari sürede verilmesinin asıl olduğu ve asıl sahibin Allah olduğunun kavranması. Orucun: Aç kalmak değil, acı ve yoksulu anlamak olduğu, kapısında komşusu aç iken, bin bir çeşitle iftar etmenin insanı Mü’min yapmayacağının farkında olunmasını ifade etmiştir.

 

ü  İslam dininin ailenin korunmasına, yaşatılmasına ve yaşanılabilir bir yer olmasına verdiği büyük önemi hatırlatmakta, ailenin meyvesi çocukların, ailede şekillenen yeni nesiller olduğunun farkında olunması gerektiği ve çocuğa yapma demek yerine, çocukla yapmanın ve çocukça bir şeyler yapabilmenin önemini hatırlatmaktadır.

 

ü  Adabı muaşeratı bilmenin ve bunu çocuklara yaşayarak örnek olmanın önemini vurgulamakta, çocuklara hak ve sorumluluklarını adap ve edebi, ne zaman, nerede ve nasıl davranılması gerektiğini ailede yaşayarak gösterilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.

 

“Hayâ sıyrılmış inmiş öyle yüzsüzlük ki her yerde

Ne çirkin yüzler örtermiş meğer o incecik perde”

Hükümet Konağı Kat2 09570 Köşk/AYDIN - 0256 461 20 45

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.